“Man on the moon” ve Andy Kaufman

Jim Carey’nin başrolünde oynadığı “Man on the Moon” isimli filmi bazıları sıkıcı bulur, bazıları komik olmadığı düşündüğü için sevmez, bazıları da Jim Carey’nin diğer filmleri ile karşılaştırarak iyi bir film olmadığını söyler, vs. Çoğu arkadaşıma sorduğumda, “süper bir film” diye bir yanıt almadım bugüne kadar. Ancak benim en sevdiğim ve beğendiğim filmlerden birisi diyebilirim.

İlk izlediğimde filmin sonunda tekrar Tony Clifton’u görünce hemen yardımcısı ya da menajeri olan Bob’un Tony Clifton’ı oynadığını düşünmüştüm, filmin son karelerine doğru Bob’u seyirciler arasında görünce şok oldum diyebilirim. Çünkü filmde, kanser olduğunu açıkladığı sahnelerde ben de ilk başta bu da şaka galiba diye düşünmüştüm. Sonrasında tabutun içinde görünce de sonraki sahnelerde filmin Andy’nin ölümü ile son bulacağını düşünmüştüm. Ama filmin en sonunda Bob karakterini seyirciler arasında gördüğümde, filmin aslında kafa karıştırıcı bir sonla bittiğini anlamış oldum.

Yakın bir zamanda acaba filmde kaçırdığım birşey var mı diye tekrar izledim. Çünkü bir arkadaşımla filmle ilgili konuşurken, filmin sonunda aslında neyin anlatılmak istediği konusunda kafamın karışık olduğunu anladım. Çünkü hatırladığım Tony Clifton’un geri döndüğü ve Bob olmadığı idi. Ama belki de filmde Andy’nin bir yerde dediği gibi, Andy’nin taklidini yaptığı gerçek bir Tony Clifton vardı ve diğerleri Andy’nin ölümünden sonra bu Tony’i izlemeye gitmişlerdi. Ya da hakkaten Andy ölümü konusunda da insanları yanıltmış ve büyük bir şaka yapmıştı.

Filmi son kez tekrar izlediğimde, kurgunun çok güzel olduğunu bir kez daha anladım. Filmin sonu belirsizdi… Aklıma hemen Google geldi, acaba filmin sonu hakkında yazılan birşeyler bulabilir miyim diye. Merak insanın başına bela:)

Ve wikipedia da Andy Kaufman adına açılmış bir başlık buldum. Asıl beni şaşırtan konu, hakkaten Andy Kaufman diye birisi olması oldu. (Andy Kaufman – Wikipedia)

Tüm hayat hikayesini okudum, filmde geçenlerin aslında gerçekten yaşanmış olaylar olduğunu, gerçekten kendisine komedyen denilmesinden hoşlanmayan bir komedyenin yaşadığını öğrendim. Hatta daha fazlasını. Filmdeki Carnegie Hall gösterisi aslında daha uzunmuş ve insanları kandırmaya dayalı birçok şaka yapmış Andy Kaufman. Mesela şovun başlangıcında, büyükannesini gösteriyi izlemesi için sahnenin yanında bir sandalyeye oturtmuş. Şovun sonu geldiğinde büyükannenin yüzündeki maskeyi çıkarması ile komedyen Robin Williams olduğu ortaya çıkmış. Şovdan sonra ise ilgilenenleri ertesi sabah için Staten Island Ferry’e davet etmiş ve ertesi gün şovuna kaldığı yerden devam etmiş.

Andy Kaufman’ın hikayesini okuyunca, aslında filmin olduğundan fazla dramatize edildiğini düşündüm. Çünkü filmde sanki 3-5 TV programından sonra ölüp gitmiş biri gibi bahsediliyor ama Andy Kaufman sadece filmde bahsi geçen Taxi dizisinde 114 bölüm oynamış. Ve aslında birçok şov programına katılmış ve kendi hazırladığı programları yayınlamış.

Kadınlarla güreş yaptığı bölüm ise tamamen doğru imiş, sonrasında dövüştüğü Jerry Lawler da gerçek bir karakter imiş ve oradaki kurgu da tamamen gerçekmiş.

Filmde Jim Carey’nin en az Andy Kaufman kadar iyi olduğunu görüyoruz aslında. Andy Kaufman’ı o kadar iyi taklit etmiş ki, biraz da yüzlerinin benzemesinden olacak, Andy Kaufman’ın ilk bulduğum resimlerine baktıktan sonra acaba bu Jim Carey mi diye düşünmedim değil. Bir de doğum tarihleri gün, ay olarak aynı olunca şüphem daha da arttı. Sonra biraz daha okuyunca ve araştırınca Jim Carey’in Kaufman’ı sadece çok iyi canlandırmış olduğunu anladım.

Youtube’a bakmayı da ihmal etmedim:) Ve Andy Kaufman’ın onlarca video’sunu buldum. Bunlardan bazılarının linklerini aşağıda veriyorum. Zaten Andy Kaufman yazarsanız youtube’un aramasına birçok video bulacaksınız.

Mighty Mouse Gösterisi
Elvis Presley Taklidi
Bir gösterisi sonrası röportajı
Tony Clifton röportajı

Başladığım yere geri dönecek olursam, filmin sonunda ne anlatılmak istendiğini arayarken gerçek bir Andy Kaufman ile karşılaştığım için, filmin sonunu kolayca çözebileceğimi düşünmüştüm. Yanılmışım. Yazılanların bazılarına göre Andy Kaufman hakkaten cancer olmuş ve insanlar buna inanmamışlar. Çevresindeki bazı arkadaşları, 1984 yılında öldüğünde tabutun içinde görene kadar da inanmamışlar öldüğüne. Ancak hala bazıları Andy’nin aslında ölmediğini, bunun büyük bir oyun olduğunu ve 20 sene sonra [2004] tekrar ortaya çıkıp herkesi şaşırtacağını iddia etmişler. Bazıları aslında hakkaten böyle olduğunu fakat 20 sene yaşayamadan başka bir sebepten başka bir zaman öldüğünü söylüyor. Bir kısım insan da hala yaşadığını iddia ediyor.

Söylentilere göre Andy hakkaten böyle bir oyun yapmayı istemiş ve arkadaşı Bob’a fikrini açmış fakat Bob, bu kadar ileri gidemeyeceğini, ayrıca bunun yasalara aykırı olduğunu, böyle bir oyun yaparsa ve Bob bunu biliyor olursa Andy’nin anne-babasına açıklamadan duramayacağını söylemiş ve kesinlikle ben yokum demiş. Ama buna rağmen bazıları, güya ölüm tarihi olarak bilinen 1984 den sonra çekilen resimlerini yayınlıyorlar internette. Yahoo üzerinden host edilen ve whois bilgileri gizlenerek alınmış bir site (If I faked it) Andy’nin hala yaşadığını iddia eden yazılarla dolu. Ancak bunun karşısında -bana daha güvenilir gelen- Last Days of Andy Kaufman gibi bir site de mevcut.

Andy’nin yaşayıp yaşamadığı bir efsane olarak kaladursun, ben Andy Kaufman diye birinin gerçekten yaşamış olduğunu öğrendiğim için mutluyum.Yaptığı işe ben de komedyenlik diyemeyeceğim, bence yaptığı şey ironi. Tıpkı Kurt Cobain’in bir konserinde kendisini izleyen seyircilerin alkışları sırasında seyircileri alaylı bir biçimde alkışlayarak bir ironi yapması gibi. Andy Kaufman’ın anlayışını sevdim, youtube daki videoların sayısından da gayet memnunum sıkıldıkça ve zaman buldukça izlemeyi düşünüyorum.

Sonuç itibari ile film için aslında çok güzel bir son hazırlandığını anladım, ölmediğini düşünenlere ve öldüğünü söyleyenlere aynı anda bir gönderme yapılmış, harika iş!