Birkaç haftadır Arnavutluk’un başkenti Tiran’dayım ve uzun süreli olarak kalmak üzere buraya yerleşmeye ve alışmaya başladım. Öncelikle bir yere gezmek/görmek için gitmenin oraya yaşamak için gitmekten çok daha farklı tecrübeler yaşattığını iletmem lazım. İlk defa ağustos ayında buraya geldiğimde şu anda gördüklerimden daha farklı şeyler dikkatimi çekmişti. Şimdi ise buradaki hayatın gerçeklerini daha net görmeye başladım. Gördüğüm şeyler arasında iyi olan şeyler de mevcut, Türkiye’ye göre kötü olan şeyler de mevcut.
En başta şunu söylemem lazım ki, burada bazı işleri halledebilmek için Arnavutça şart. Bu nedenle eğer Arnavutça bilmiyorsanız mutlaka Arnavutça bilen birisinin yanınızda olmasında fayda var. Mümkünse bir Arnavut vatandaşı olursa daha iyi olur. Arnavutça’nın elzem olduğu konuların başında bir ev kiralamak geliyor. Çünkü o kadar ev baktık, ettik ama İngilizce bilen bir ev sahibine rastlamadık. Bize tercümanlık eden birisi ile görüşebildik.
Ev tutmak demişken, ev kiralama sürecinden bahsedeyim. Burada eğer sıfırdan eşyalarınızı kendiniz alarak bir ev kurmayacaksanız, eşyalı bir ev tutacaksınız demektir. Ben Türkiye’de çok fazla eşyalı ev kiralayan ev sahibi görmemiştim. Sadece evini öğrencilere vermek isteyen bazı ev sahipleri eşyalı ev kiraya veriyorlar diye biliyorum. Ama burada eşyalı ev, kiraya verilen evin özelliklerinden biri durumunda. Nasıl ki bir evin park yeri var mı, balkonu var diye sorulabiliyorsa burada da eşyalı mı diye sorulabiliyor rahatlıkla. Kiralık evlerin belki en az dörtte biri eşyalı oluyor.
Tiran’da kiralık ev piyasası acayip hareketli. Arıyorsunuz bir ev sahibini, ev ile ilgili bilgileri alıyorsunuz. Ertesi sabah gidip evi göreyim diyorsunuz. Bir bakmışsınız ev çoktan tutulmuş. Biz ev aradığımızda beğendiğimiz 1-2 evi bu şekilde kaçırdık mesela. Tiran’da güzel bir ev bulmak istiyorsanız merkezden biraz daha uzaklaşıp yeni yapılan binalara bakmak gerekiyor. Merkezdeki evler ve binalar biraz eski yapılar. Tabii denk gelirseniz merkezde de 2 katlı bahçeli güzel bir evin bir katını da kiralayabilirsiniz. Ama çok şanslı olmanız lazım.
Eğer merkezde oturmak istiyorsanız, ev kiraları İstanbul’dakilere yakın diyebilirim. Ev eşyalı olunca biraz daha kiraları artıyor doğal olarak. Merkezden biraz uzaklaşınca daha uygun kiralarla ev bulmak mümkün. “Blok” diye tabir edilen buranın “Etiler” veya “Nişantaşı”sı diyebileceğimiz bölgede ise kiralar %50-60 oranında artıyor. 2+1 eşyalı bir sıkıntısı olmayan merkeze yakın ortalama bir ev için 300-400 Euro vermek gerekiyor.
Bizim ev ararken dikkat ettiğimiz konulardan biri de elektrik ve su kesintilerinin en az olduğu yerlerden ev bulmak idi. Bir de internet bağlanttırmanın mümkün ve kolay olabileceği bir bölge seçmeye çalıştık. Çünkü burada özellikle bazı bölgelerde elektrik kesintisi çok klasik bir hadise. Ve elektrik (henüz fatura gelmedi ama) Türkiye’ye göre çok çok pahalı imiş.
Burada doğalgaz olmadığı için mutfakta LPG tüpleri veya elektrikli ocaklar kullanılıyor. Sıcak su için termosifon, ısınma için ise klima ya da elektrik sobaları. Dolayısıyla özellikle ısınma ve sıcak su da Türkiye’ye göre daha maliyetli oluyor.
[singlepic id=1 w=200 h=200 float=left]İnternet konusu ise tam bir muamma diyebilirim. Burada internetin insanların hayatına henüz tam anlamıyla girememiş olmamasına şaşmamak lazım zira internet/telefon konusunda altyapı bir felaket imiş. Burada telefon hatları ile ilgilenen birinden duyduğum kadarı ile bazı bölgelerde telefon kablolarını zamanında doğru düzgün bir koruma olmadan direkt toprağa gömmüşler. Bazı bölgelerde halk kendisi çekmiş telefon hatlarını. Şimdilerde düzeltmeyi planlıyorlarmış ama hal-i hazırdaki durum pek iç açıcı değil anladığım kadarı ile. Dolayısıyla da telefon hattı ile internet alabilmek çok zor ya da imkansız olabiliyormuş bazı bölgelerde.
İnternet bağlattırmak ayrı bir dert. Birincisi birçok firma var ama hepsini tahlil edebileceğimiz bir durum mevcut değil. Herhangi birisine gidip konuştuğunuzda en iyi hizmeti biz veriyoruz diyorlar. Birisi telefon hattından internet veriyor, birisi fiberoptik ile belirli noktalara kadar internet getiriyor, o noktadan sonra da kablo çekiyorlar ve bir diğeri de kablolu tv üzerinden (ya da benzer bir yapı ile) internet sağlıyor. Bu şekilde sanırım 10’a yakın firma var. Her biri farklı bölgelerde kullandıkları altyapılar nedeniyle farklı kısıtlamalara sahipler. Ama hemen hemen hepsinde ortak olan bir konu var, o da internet hızı söylenen hız olmayabiliyor. Bazısında altyapı nedeniyle, bazısında belli bölgeye verilen internet o bölgelerdekilere paylaştırıldığı için bu tarz bir durum mevcut.
Ben birkaç firma ile görüştüm, birisi daha ikna edici geldi. Burada adres sistemi pek düzgün olmadığı için adres yerine evi google maps’ten işaretlememi istediler. 2 mbit download, 512 KB upload için 20 euro/ay olarak başvurdum. Burada upload hızı 128 KB yi geçen çok az ISP olduğunu söyleyebilirim. Başvurudan sonra 2 gün içinde teknik ekip gelecek kablo çekecekler dediler. Aynı gün internete bağlanabileceksiniz dediler. 2 gün sonra teknik ekip aradı, evi gösterdim. “Tamam” dedi gitti. Ben “kablo çekmek” tabiri ile profesyonel birşey yapacaklar zannediyordum. Bir yarım saat kadar sonra evin bulunduğu sokakta, gelen ekip başka evlerin bahçe duvarlarına, ağaçlara filan tırmanıyorlardı. Ellerinde bir kablo, kablo yukarıda havada dursun diye ağaçlara, buldukları direklere filan kabloyu dolayarak, bağlayarak evin camından içeriye kadar ilkel bir şekilde bir kablo çektiler. Sonra da “sinyal yok, yarın geliriz” deyip gittiler. Günler sonra da modemi getirdiler, ADSL şifresini filan girdiler. Ancak ondan sonra internete bağlanabildik. Şu anda internet iyi sayılır. Arada bir donuyor sanki ama burası için hiç de fena sayılmaz.
GSM operatorü olarak Çalık Holding’in sahibi olduğu Eagle Mobile‘ı tercih ettik. Buradaki Vodafone konusunda kullanıcılarda kötü yorumlar duyduk. Ayrıca buradaki tanıdığımız hemen herkes Eagle Mobile kullandığı için de görüşmelerin daha uygun fiyatlı olması açısından Eagle Mobile’ı tercih ettik. Eagle Mobile burada güzel işler yapmak isteyen ve çalışan bir firma, gördüğümüz kadarı ile. Varolan 3 gsm operatörü arasından en düzgün görüneni de Eagle Mobile zaten. AMC diye başka bir operatör daha var. En eskileri o imiş. Fiyatları biraz pahalı olduğu için ona hiç bakmadık zaten.
Televizyon kanallarına gelecek olursak, burada karasal yayınların yanında Türkiye’deki Digiturk gibi özel uydu kanalları sunan platformlar da mevcut. Arnavutça yayın yapan kanallar kadar, İtalyanca yayın yapan kanallar var. Arnavutça dil olarak İtalyanca’ya benzeyen bir dil imiş ve halkın bir kısmı burada sadece İtalyan televizyon kanallarını izleyerek İtalyanca öğrenmiş. Zaten burada Arnavutça’dan sonra 2. bilinen dil İtalyanca. Orjinal dilince İngilizce film yayınlayan kanallar da mevcut. Bir evde uydu varsa daha çok Hotbird uydusundaki kanalları izliyorlar. Biz uydu alıcısını Turksat’a çevirttirmek istedik. Ev sahibi tanıdığı birisi ile görüştü, ertesi gün için belli bir saatte geleceğini söylemiş. Sonra gelmedi, sonra başka birgün geleceğini söyledi. Sonra bu döngü sanırım 4-5 kez daha tekrarlandı. 1 hafta kadar sonra gelip halletti teknik eleman. Varolan uydu antenini nedenini anlayamadığım bir şekilde ayarlamadığı için, bize işçilik ücreti dışında yeni bir uydu anteni almaya maloldu ama sonunda halloldu.
[singlepic id=2 w=200 h=200 float=right]Sonuç olarak teknolojiye dayalı konular genelde burada sıkıntılı konular. İnsan Türkiye’de şikayet ettiği firmaların hizmetini, desteğini arar hale geliyor. Ama başka açılardan da çok güzel şeyler var. Meyve-sebze konusu bunlardan biri. Burada satılan meyveler sebzeler direkt bahçeden toplanmış getirilmiş gibi. Hormonsuz, (bu işlerden pek anlamam ama) belki ilaçsız, katkısız ve doğal. Örneğin İstanbul’da mandalina alırsınız, turuncu renkte, kabuğu kalın, bazen bir yumruk kadar büyük olurlar. Görsel süper ama çok tadı, tuzu olmaz, hafif tatlı ise güzel deriz. Burada mandalinalar yeşil-sarı renkteler, çok ufaklar ve kabukları birkaç milimetre kalınlığında. En yeşilini bile alın kabuğunu soyarken çıkan koku bile yeter. Ben burada ilk defa mandalina yediğimde ben hiç mandalina yememişim dedim. Burada limon ve mandalina’yı kabuğu ile yiyenler de mevcut. Salataya limonu yıkayıp direkt doğruyorlar kabuğu ile. Diğer meyve sebzeler de aynı şekilde doğallar. Bir de evlerin bahçelerinde limon, portakal, mandalina, nar ağaçları görmek ayrı bir görsel güzellik.
Meyve-sebze burada fiyat olarak da uygun. Pahalı bir marketten 1 kilo mandalinayı 1 lira civarına alabiliyorsunuz. Daha uygun yerler de mevcut. Henüz gidemedim ama meyve-sebze halinde çok daha ucuz olduğunu söylüyorlar. Ayrıca bazı sokaklarda meyve-sebze satanlar da var. Bunların da fiyatları daha uygun. Zaten burada sebze meyve fiyatı bir kalite ölçütü de değil, daha çok nereden aldığınız ile ilgili bir konu.
[singlepic id=3 w=200 h=200 float=left]Burada eksikliğini hissettiğimiz şeylerden birisi herhangi bir kafeye oturduğunuzda doğru düzgün çay içememek. Herkes kahve içiyor. Demleme çay yok. Çay istediğinizde sallama çay getiriyorlar. Getirdikleri poşet çay da kalitesiz birşey oluyor zaten. Eve yerleşmeye başladıktan sonra burada “Medrese Pazarı” denilen yere gidip hemen bir çaydanlık aradık. Medrese pazarı denilen yer buranın Eminönü’sü diyebiliriz. Yatak örtüsünden züccaciyeye, mobilya’dan elektrikli ev eşyalarına kadar birçok şey bulunabiliyor. Çaydanlığı bu pazarda zor da olsa bulabildik. Çay bulmak ise bizim için kolaydı. Çünkü burada Türkiye’den ürünler getirip satan bir Türk var. Türkiyeden iyi markaların bazı ürünlerini burada bulabiliyoruz. Çay da bunlardan birisi.
Marketlerde İtalyan ürünleri, Yunanistan’dan gelen ürünler ve Türkiye’den gelen ürünleri görmeniz mümkün. Ülker ve Eti’nin bisküvi, çikolata anlamında birçok ürününü burada rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Hatta sokakta bazı amcaların teyzelerin ufak tefek sattıkları bazı ürünlerin yanında bile görebilirsiniz En çok görülen bir diğer marka da Tadım kuruyemişleri. Aslında şu son 2-3 hafta içinde birçok Türk markası gördük çeşitli yerlerde. Ama hepsi aklıma gelmiyor şimdi.
Sonuç olarak, Tiran artıları ile eksileri ile güzel bir yer. Ancak Tiran’a yerleşmeyi kimse Türkiye’de herhangi bir şehre yerleşiyormuş gibi düşünmemeli. Kesinlikle birçok açıdan Türkiye’deki birçok şehirden geride bir şehir. Kendine has sıkıntıları, kendine has alışkanlıkları var. Herhangi birşeyi hallettirmek istiyorsanız, Türkiye’de olduğunuzdan daha fazla sabırlı olup daha az şey beklemelisiniz. Daha yazılası çok şey var, ama Tiran’a yerleşmek deyince aklıma gelenler bunlar..
merhaba,
yaziniz zevkle okudum ve sizlerden cok sey ogrendim Tiran da yasam hakkinda..kismetse 2011 ekim ayinda tiran a yerlesme ihtimalim var ..bu konuda sizinle yazismak ve gorusmek isterdim ozellikle ev tutma konusunda, yardiminiza ihtiyacim olabilir… simdilik bu kadar cevaplarsaniz cok memnun olurum..
selamlar
yazınızı okudum ve büyük keyif aldım ben arnavutluğa yatırım ve iş yapmak için yerleşmeyi düşünüyorum ne önerirsiniz
Hangi alanda yatırım veya iş yapabileceğinizi bilemediğim için birşey öneremiyorum. Fakat genel olarak üretime dayalı birçok sektörde yatırım yapmak Arnavutluk için avantajlı olur diye düşünüyorum. Zira burada üretim sıfır noktasında, tamamen dışa bağımlı durumda. Dolayısıyla tekstilden, elektronik cihazlara kadar birçok sektörde burada üretim yapıp, ürettiklerini satabilecek bir pazar var gibi görünüyor. Özellikle bazı sektörler çok daha avantajlı olabilir. Hizmet sektöründe ise durum çok tersi bence. Çünkü burada insanlar hizmet sektörüne henüz bir değer atfetme durumuna pek gelmemişler gibi geliyor. Örneğin reklam ajansı, danışmanlık vs. gibi alanlar pek iş yapabilecek (şu an için) alanlar olarak görünmüyor bana.
ya çok afferdersiniz ama Türkiyedeki hangi bakkalda ingilizce konuşan birine rastladınız?ben 10 senedir Türkiyedeyim (arnavut vatandışıyım) bakkaldaki esnaflar türkçeyi bile doğru düzgün konuşamıyorlar, hem de büyük şehirlerin ortasında. Siz ODTÜ’ye gidin (uluslararası bir üniversite, dünyanın heryeriden gelen öğrenci var), öğrenci işlerinde çalışanlar, çarşıdaki esnaflar, medikodaki hekimler, kimse ingilizce bilmiyor. Yazarken Türkiyedeki durumları göz önüne getirerek yazın lütfen..(bu bölümü diğer arkadaşa da yazdım çünkü aynı şey yazmışsınz)..bu birnciydi.2. ısınma konusuna gelirsek. Bugün 06.08.2012 ve şişli’de (İstanbul METROPOL bir şehir) sobayla ısınan evler var. hem de 1+1 olarak kiraya veriyor (aslında 1+0 bence), ısınma soba, banyoda su ısıtıcısı var (ki ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsunuz), bir taraf giriş kat bir taraf -3 (en azında arnavutlukta yok böyle bir sistem) ve en önemli olan yan tarafı hırsız mı, katil mi, magandı mı ne olduğunu bilemezsin, paranoyak olma eğilimin çok yüksek (arnavutlukta taşındığınız gün tanıma fırsatınız var, çunku bireyselleşmemiş bir ülke).
3. elektrik—-.arnavut tarihini okumuşsunuz illaki,50 sene komünizmden isole edilmiş, üstelik rejim yıkıldı(ekonomi alt üst oldu), sivil savaş oldu ve bunlar hepsi 30 sene içinde..bunlara rağmen millet ayakta durmaya çalışıyor..insanlar başının çaresini buluyor (devlet türkiyedeki gibi işlemiyor, kurumsal kültürü yeni yeni gelişmeye başlamış daha doğrusu yeni tanınmaya başlamış, hayat standardı , işsizlik oranı belli zaten) ama gene insanlar üniversite bitiriyor, kompleksleri yok ve kendileriyle barışık bir millet.
4. ben yine böyle yazı yazdığınız için teşekkür ediyorum, çünkü gerçeklerden başka bir şey yazmamışsınız. sadece sizden ricam ordaki gördüklerinizi Türkiyede yokmuş gibi göstermeyin. Ben de Arnavutlukta görmediğim şeyler burda gördüm, ama yine seviyorum nedeni sorarsanız: çünkü aynı Kültüre, dine ve adetlere aitiz..
Arnavut birisinin yazdıklarıma yorum eklemesi açıkcası beni memnun etti. Çünkü tek taraflı bir yazı olmamış oldu.
Yalnız benim yazıdaki amacım, ne Arnavutluk’u kötülemek ne de Türkiye’yi yüceltmek idi. Sadece bizim beklentilerimiz, aradıklarımızın ne kadarını bulup, ne kadarını bulamadığımızı, neler ile karşılaştığımızı yazmak idi.
İngilizce konuşma mevzusu ile başlayayım. Yazımda bakkalların ya da normal halkın ingilizce bilmemesinden değil, evini yabancılara kiralamak isteyen ev sahiplerinin ingilizce bilmemesinden bahsettim. Buradaki amacım da, Tiran’a gelip ev tutmak isteyen yabancıların mutlaka bir tercüman edinmelerini vurgulamak idi. Yoksa İngilizce bilmemek kötü birşey de değil. Hatta Türkiye’de ev sahipleri Türkçe haricinde de bir dil bilmiyorlardır. Fakat Arnavutluk’ta İtalyanca bilen ev sahipleri gördüm. Ama benim işime yaramadı İtalyanca. Dolayısıyla burada bir kötüleme veya kıyaslama yok. Sadece durumu tespit etme amaçlı bir değerlendirme. Türkiye için de yazı yazsam, ev tutarken bir tercüman edinin yazardım.
Ev konusunda yazdıklarınız elbette İstanbul için doğrudur. Her yerde doğalgaz yok, çok kötü evler var. Zaten bu noktada evlerle ilgili yazdıklarım gene kıyaslama değil, durumu tespit idi. Arnavutluk’ta doğalgazlı ev bulamazsınız, ısınmak için elektrik sobası veya klima kullanmanız lazım anlamında yazdım. Zaten durum da budur. İstanbul’da doğalgazlı ev tutmak isterseniz, bütçenizde varsa tutarsınız. Böyle bir seçim yapma özgürlüğünüz vardır. Arnavutlukta ise doğalgazlı ev seçme ihtimaliniz yoktur. Vurgulanan da sadece bunun olmadığı zaten. Olmaması nedeniyle bir şehir ya da ülke gene kötüdür denilemez. Doğalgaz yoktur fakat ev tuttuğunuzda kendinizi güvende hissedebilirsiniz mesela. Bazısı da bunu tercih eder.
Ayrıca 12 milyon insan yaşadığı söylenen İstanbul ile, 1-1,5 milyon insan yaşayan Tiran’ı birçok açıdan karşılaştırmak bile saçma bence. İmkanlar ve sorunlar açısından iki şehir arasında dağlar kadar fark var. İstanbul’da imkan çok olduğu gibi sorun da çoktur. Tiran’da imkanlar az olduğu gibi sorun da azdır. Bu normal birşey.
Elektrik konusunda yazmaya başlamışsınız fakat başka şeyler anlatmışsınız. Anlattıklarınızın hepsine katılıyorum bu konuda. Bu söylediklerinize katıldığım için elektrik problemi yoktur mu demem lazımdı anlamadım. Elektrik problemi var ve bunu gene durumu ifade için belirtmek istedim. Bunun nedenleri hakkında konuşmak, elektrik problemi gerçeğini değiştirmiyor. Yazımın başlığında yazmayı vaad ettiğim şey, “Tiran’da yaşama”nın nasıl birşey olduğu idi zaten. Dolayısıyla Tiran’da yaşarken öyle ya da böyle elektrik problemi yaşayacaksınız diyorum sadece.
Tiran’da gördüklerimi Türkiye’de yokmuş gibi göstermememi istemişsiniz. Fakat siz yazıyı tamamen yanlış anlamışsınız. Yazı Türkiye-Arnavutluk karşılaştırması yapan bir yazı değil. Yazı Tiran’da yaşarken karşılaşılan şeyler. Yazının amacı kıyas yapmak değil. Sizin de yazdığınız üzere, sadece gerçekleri, yaşadıklarımı ve gördüklerimi yazdım. Yazdığım sorunların bazıları Türkiyenin bazı yerlerinde de vardır elbette. Aslında yazıda Tiran’daki güzel şeyleri de yazmış idim ve bunlar Türkiye’de olmayan şeyler.
Sonuç olarak iyi yönleri ile kötü yönleri ile ben şahsen Tiran’ı İstanbul’da yaşamaya tercih etmiş biriyim zaten. 2 senedir de Tiran’da yaşıyorum. Tiran hakkında tamamen negatif olsa idim, orada yaşamaya karar vermezdim zaten. Yazıyı kıyaslama veya negatif bir yazı olarak algılamayın lütfen.
İyi günler yazınız gerçekten çok açıklayıcı peki arnavutlukta internet ne durumda telefondan 3g kullanıabiliyor mu tiranda ? evlere net bağlanılıyormu ? fiyatları nasıl cevaplarsanız çok memnun olurum şimdiden teşekkürler
Yaklaşık 2 sene önce oradaki en önemli GSM operatörlerinden olan Eagle Mobile ofislerinden birisinde “3g ne zaman gelecek?” diye sormuş idim. Bana “çalışmalar devam ediyor kısa sürede gelecek” demişlerdi. Mayıs 2012 itibari ile 3g bildiğim kadarı ile henüz yok. Şöyle birşey olmuş zaten :
http://www.albanianeconomy.com/news/2012/02/24/tender-for-3g-license-fails-in-albania/
İnternet idare eder durumda. 3-4 tane firma mevcut. Bunlardan bazıları ev kullanıcısına tamamen “shared connection” veriyorlar. Yani aynı bölgede tüm kullanıcıların toplam bir hız limiti var. Siz 2 mbit bağlantı almış olsanız da, eğer toplam kapasitede buna yetmezse 2 mbit size ulaşmayabiliyor. Bazı firmalarda bu çok fazla düşebiliyor.
Bazı bölgelerde elektrik kesintisi çok sık oluyor. Örneğin benim geçen sene oturduğum yerde haftada en az birkaç kez elektrik kesiliyordu. Günde 4-5 kez elektrik kesildiğine şahit olmuştum. Kesintiler 10 dk ile 2 saat arasında sürebiliyor. İnternet ise elektrik gibi arada bir 1-2 dk dan 1 saate kadar değişen sürelerde çalışmayabiliyor. En azından benim internet aldığım firmada (abissnet) durum böyle. Bu yazdıklarım firmasına ve oturduğunuz bölgeye göre biraz daha iyi veya biraz daha kötü durumda olabilir.
İnternet problemleri ile benim internet satın aldığım firma pek ilgilenmiyor. Bana “günde kısa süreli kesintiler normaldir” diye cevap verdikleri olmuştu. Kısa kesinti ile kasıt sabah 08.00-10.00 arasında sürekli kesilen internet bağlantısı idi.
İnternet ücretleri konusunda : google da “abissnet”, “alb telekom”, “abcom” gibi aramalar yapıp şirket sitelerinden bakabilirsiniz.
İnternet Tiran’da yaygın sayılır ama şahsi tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim (belki sadece benim için böyledir bilemeyeceğim) internet henüz yeni bir olgu. İnsanlar benim gördüğüm kadarı ile interneti bir ihtiyaç olarak hissetmiyorlar. İnternet hizmeti sağlayan firmalar da bu konuda servis kalitesi ile bence çok ilgilenmiyorlar. Henüz algı bu noktaya gelebilmiş değil. İnsanlar gene benim gördüğüm kadarı ile zaten facebook gibi global birkaç site ve lokal haber siteleri dışında interneti kullanmıyorlar. İstatistikler de aslında bunu gösteriyor.
İnternet standart bir ev kullanıcısını memnun edecek seviyede. Ama benim gibi işiniz internetle ilgili olacaksa aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
Şehir merkezine yakın araçla 10-15 dk’da merkeze ulaşılabilen, (tam göbeği yada Nişantaşısı olması gerekmiyor) bahçeli bir ev tutmak kaça malolur? Merkez dışı güvenli olur mu?
Hiç bir fikrim yok bu konularda. Çünkü şehire 10-15 dklık uzaklıkta bir yerde bahçeli bir ev aramadım veya bakmadım; merkezin dışı ile ilgili bir bilgim yok. Çevremde öyle bir muhitte bahçeli veya bahçesiz bir evde oturan birisi de yok açıkcası.
Tiran’ın hangi semti ailecek ikamet etmeye uygundur. Tavsiye edebileceğiniz ilkokul var mı?
Ben Tiran’ın merkezinde oturuyorum. Merkezin bir miktar çevresi dışında çok fazla bir bilgim yok. Burada mazbut birçok Türk, aileleri ile merkezde oturuyorlar. Merkez ile kastım da İskender Bey camiisi ile Casa Italia arası ile; göl ile tren istasyonu arasında kalan dörtgen. Aile olarak ikamet etmek için özel bir bölge önerilebilir mi bilemiyorum. Zira aile olarak oturulamayacak herhalde çok az yer vardır diye tahmin ediyorum. İlkokul konusunda bir fikrim yok maalesef.
merhaba sizlerin genelde anlattığı şeyler 15 yıl önce türkiyede olan şeylerdi
yeni gelişmekte olan bir ülke için çokta kötü olmasa gerek .
benim sormak istediğim arnavutluğa gelmek istesek iş yapmak için ne iş yapabiliriz nasıl yapabiliriz .
türkiye de inşaat sektöründeyiz mekanik tesisat ısıtma soğutma ve havalandırma işleri ile uğraşıyoruz.genelde herkeste türkiye den mal götürüp satma isteği var kolay olan ama önemli olan bence bişeyler yapmak orada zaten insanlar bişeyleri gelip türkiyeden alıp orda satabilir benimki bir meslek icra edebilmek inşaat sektöründe ne iş koluna ihtiyaç var onu öğrenmek istedim . şimdiden teşekkürler.
Bir yazılımcı olarak bahsettiğiniz iş alanlarının Arnavutluk’taki durumu hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim maalesef. İnşaat sektörü hiç bilmediğim ve takip etmediğim bir sektör.
Gerçek anlamda , açıklayıcı ve olabildiğince subjektiflikten uzak kalınarak yazılmış bir yazı.Aradan yıllar geçmesine karşın halen google vb. arama motorlarından ulaşılabilip aydınlatıcılığını da sürdürebilmek güzel bir başarı , paylaşımlarınız için gecikmiş de olsa teşşekürü bir borç bilirim , mutlu günler :)
merhaba,
ben eşimle birlikte Ağustos ayında Arrnavuluk a taşınacağım. Orada kimya bölümünde yüksek lisans yapmak istiyorum, bana önerebileceğiniz bir üniversite var mıdır? İnternetten pek bilgi alamadım.
Yüksek lisansınızı kimya üzerinde yapabileceğiniz hangi üniversite var açıkcası bilmiyorum. Başka bir program sorsaydınız belki önerebileceğim bir üniversite olabilirdi. Ancak webometrics sıralamasına göre iyi üniversitelere bakabilirsiniz sanırım : http://webometrics.info/en/Europe/Albania
Merhaba Uğur Bey,
2014 senesi içerisinde iş nedeniyle Arnavutluğa yerleşme gibi bir durumumuz bulunuyor. Aynı sektörden olmamız nedeniyle sormak istedim, yazılım ve bilişim dünyası oralarda ne durumda? Zİra yazılarda teknolojinin çok ileride olmadığında bahsetmişsiniz.
Teşekkürler
Yorumunuzu maalesef şu anda farkedebildim. Bilişim sektörü gelişmekte olan bir sektör. Özellikle internet projeleri için 2 temel problem var : 1) Nüfus az bu nedenle herhangi bir proje için olası kullanıcı veya tekil ziyaretçi sayısını Türkiye gibi düşünmemek lazım. 2) Bazı hizmetleri sunacak projelerde alışkanlık oluşturmak biraz sıkıntı olabiliyor. Yazılımı genel olarak düşünürsek, potansiyel mevcut ama arz-talep denge durumuna yakınmış gibi görüyorum ben. Talep artıyor elbette ama artış hızı kısa vadede büyüme göstermek isteyecek yazılım firmaları için yeterli olmayabilir diye düşünüyorum. Benim yaklaşık 5 senede görebildiğim bu.
mrb..
Ben de önümüzdeki günlerde tirana yerleşmek istiyorum. Yüksek okul mezunuyum ama tiran da ne iş yapabilirim kararsızım orada bu konuda yardımcı olabilecek türk arkadaşlar vardır diye düşünüyorum. Yemek kültürü bize yakın olduğunu umuyorum inşallah öyledir çünkü yalnız yerleşeceğim ve çoğu zaman dışarda yemem gerekecek umarım hayal kırıklığına uğramam.
Aylar önce yazmışsınız maalesef şimdi farkedebildim. Yüksek okul mezunu olduğunuzu yazmışsınız ama herhangi bir alan belirtmemişsiniz. Ben iş piyasasının tümü hakkında bilgi sahibi değilim. Sektör belli ve benim de takip ettiğim bir sektör olsa, o konuda birşeyler yazmaya çalışırım. Yemek kültürü bize çok uzak sayılmaz.
Merhabalar çok güzel yazmışsınız gerçekten ben daha önce bulgaristanda yaşamıştım şuandada arnavutlukta çok yaşamak istiyorum size sormak istediğim o kadar çok şey varki yani nasıl yaşanır ne iş yapılabilir yardımcı olursanız bide siz ne amaçla gittiniz?şimdiden teşekkürler
Çok genel sorular yazmışsınız. Bu sorulara cevap vermek için uzun uzun yazmak lazım. Belirli bir sorunuz varsa cevap vermeye çalışırım.
Merhaba, Tiran’da gidebilecegimiz ozel hastaneler hakkinda bilgisi olan varsa yardimci olabilir mi? İnternette iki uc buyuk hastaneye ulasabildimulasabildim ancak onlarin fiyatlar cok pahali olur diye dusunuyorum.
Hastaneler ile çok şükür çok fazla işim olmadı şu ana kadar. “Spitali Amerikan” isimli bir özel hastane var. Türklerin bir çoğu burayı tercih ediyorlar. Ama biraz pahalı tabii. Hizmet kalitesi açısından bir yorum yapamayacağım.
Merhaba Uğur Bey, bu sene ani bir değişiklik yaparak Tiran Üniversitesi’ne geçiş yapmayı planlıyorum.Oradaki kira fiyatlarını ilk yazınızda belirtmişsiniz fakat üstünden bir kaç sene geçtiği için size tekrardan sormak istedim.Yardımcı olabilirseniz gerçekten çok sevinirim.
Teşekkürler
Kiralar her yerde olduğu gibi bölgeye göre çok değişiklik gösteriyor. Bir de beklentiler önemli tabii. Eşyasız normal özelliklerde 2+1 evi sanıyorum ki 25.000 Lek ile 35.000 Lek arasında bulabilirsiniz. Eşyalı evler için ise aralık çok geniş. Çünkü en azından evdeki eşyaların durumuna ve içeriğine göre çok değişken. Çevremdeki insanların ödedikleri kiralara bakarak bir aralık söyleyecek olursam : 40.000 Lek – 60.000 Lek aralığını söyleyebilirim sanırım. Bir yabancı olarak tek başınıza ev kiralamaya giderseniz bazı ev sahipleri muhtemelen kiralar %20-30 artırabilirler. Şu an için 140 Lek = 1 Euro şeklinde bir hesap yapabilirsiniz sanırım.
iyi günler ugur bey ben bilgisayar mühendisliğinde yüksek lisans yapmayı planlıyorum.arnavutluk da en iyi ünüversiteler sıralamasında epoka üniversitesi var orada bilgisayar müühendisliği bölümü nasıl bilginiz var mı acaba.
Mustafa Bey, Epoka Üniversitesi bildiğim kadarı ile buradaki en iyi özel üniversitelerden birisi. Orada bilgisayar mühendisliği okumuş arkadaşlarım da oldu. Tanıdığım arkadaşlar iyi bir eğitim verildiğini söylüyorlar. Ben de arkadaşların çok güzel işler yaptıklarını görmüştüm. Ama ben lisans programından bahsediyorum daha çok, yüksek lisans konusunda bilgim olmadı. Gene de şunu not etmekte fayda var, bu tarz konularda beklenti önemlidir. Aklınıza takılan bir konu olursa direkt üniversite ile temasa geçip daha net bilgi alabilirsiniz sanırım.
Merhaba. Önümüzdeki günlerde üniversite okumak için tirana yerlesebilirim. İki şansım var Saraybosna veya tiran. Ben denizinden ve güneşli mevsiminden dolayı tiranı istiyorum ama dediğiniz internet ve elektrik sorunlarından dolayı cekiniyorum
Mesela sosyal hayatını merak ediyorum. Telefonlardan internete girilebiliyor mu ? Üniversiteleri önerir misiniz ? Bide iş olanağı nasıl ?
Bu yazı üzerinden 5 sene geçti. Elbette 5 sene öncesi ile şimdi arasında da farklılıklar mevcut. Son 1-2 senedir internet hususunda çok ciddi bir sıkıntı yaşamadım. Ara sıra elbette kısa süreli kesintiler, problemler olabiliyor. Biraz da bulunduğunuz yerin altyapısı ve seçeceğiniz internet sağlayıcısının kalitesine bağlı olarak değişiyor internet ile ilgili problemler.
Telefonla internete girebiliyoruz, 3G mevcut. İş olanağı sektöre göre değişir muhtemelen ama genel olarak iş imkanı az tabii. Üniversiteler konusu da beklentiye, ilgilenilen bölüme/programa göre değişecek bir konu. Üniversiteleri öneririm ya da önermem demek yanlış olur. Çünkü ne ile kıyaslıyoruz, hangi alandan bahsediyoruz bilmediğim gibi, Arnavutluk’taki her bir üniversiteyi de bilmem, eğitimi konusunda bilgimin olması mümkün değil.
Bir yeri başkasına önermek de önermemek de zor bir konu. Benim sevdiğim özellikleri siz sevmeyebilirsiniz ya da sizin sevebileceğiniz özelliklerle ben ilgilenmiyor olabilirim. İmkanınız varsa gelip biraz dolaşın, sonra karar verirsiniz. En azından ben öyle yapmıştım :)
Arkadaşlar merhaba, bende arnavutlukta ailem ile birlikte yaşayalı yaklaşık 4 sene oldu. Burada madencilik sektöründe mühendis olarak çalışıyorum. Uğur beyden farklı olarak ben daha kuzeyde kosova ve karadağa yakın olan shkodra eyaletinde yaşıyorum. Buralara gelecek arkadaşlara iş yapmak isteyen arkadaşlara bilgim ölçüsünde yanıt verebilirim.
merhaba ben tirana gitmek istiyorum özel bir nedenle 10 yada 20 gün gibi ama ffazla bir bilgim yok sizce ne kadar patlar bana kız arkadaşımı görmeye gidiyorum da şimdi onun dediğine fazla inanamıyorum geçen bir konuşalım dedik 1000 leki ye bir ekmek filan demişdi internette baktım 23 dolar mış ya abi kıza fazla diyemiyorum allahnı seven yardım etsin :D bu konuya ya 10 gün içi yeme içme ne kadar olur tahmini
Furkan Bey, burada zamanında paradan bir sıfır atılmış ama halk içinde bazen sıfır atılmamış gibi fiyat söyleyenler oluyor. Bu nedenle 1000 lek aslında 100 lek anlamına gelebiliyor :) Zaten ekmek de 100 lek civarında yani 2 tl civarında. Tabii ekmek de aynı ekmek değil, buradaki 1 ekmek, türkiyedeki en az 2 ekmek kadar.
Ben pek dışarıda yemek yemiyorum. Aklınızda birşey canlansın diye bazı örnekler vereyim. 1 orta boy pizza 350 lek. Bir köftecide bir porsiyon köfte yerseniz içeceği ile beraber ortalama 300-500 lek. İyi bir restorana gideyim derseniz muhtemelen yemek başına maks. 1000 leke filan çıkar fiyat. Bir kahve 60-80 lek arasında. Siz bunlara göre bir hesap yaparsınız artık.
Merhaba,
Bir araştırma için Arnavutluk’taki IT maaşlarını araştırıyorum. Ancak bir sonuç bulamadım. Yazılım Mühendisi, Test Mühendisi ve İş Analisti pozisyonları için maaş ölçekleri hakkında bilginiz varsa paylaşır mısınız?
Teşekkürler,
Merve Hanım, yazılım mühendisi denilince sanırım tek birşey söylemek mümkün değil. Java bilen başka, mobil uygulama hazırlayan başka, web developer başka aralıklarda maaş alıyor diye düşünüyorum. Yazılım sektörü çok ufak olduğundan dar bir aralıkta bir ölçek verebilmek de sanırım mümkün değil. 600 dolar alan da duydum, 1500 euro alan da. Bu nedenle çok net birşey yazamayacağım.