Dekor

Gözlerimi kapatıyorum… Bir rüzgar sesi… Bir kaç ağaçla çevrelenmişim, yaprakların arasından sızan ışık hüzmeleri… Bir serçenin ötüşü, bilinmez şeylerin gürültüsü… Olanların kendi sesleri, boşluk yok, her yanı sarıyor…

Ne düşünmeli? Tertemiz havayı, içindeki oksijen moleküllerini farkediyor gibi içine çekip bırakmak… Huzurun ve mutluluğun kokusu. Tüm yapay kuralların sonu… Kavramların sönüşü, bir başına varlığın kendisi. Tanımlar yok; anlayış ve garip izah tarzları da… Her şey olduğu gibi, duyuların anlayabildiği kadar…

Gece çekirgenin ninnisi, gündüz karıncanın telaşı. Benim vurdumduymazlığım… Elementlerin doğadaki halleri.

Düşünmeye, hatırlamaya korkuyor insan. Sanki aklına gelse, herşeye -alışageldiğimiz gibi- yüzeysel bakacağız. Yok işte kafamda birşey! Hatta ben burada varoldum, bu yaşta ve durumda. Öncem olsun istemiyorum… Sonrası hiç muhim değil… Şu an, burada!

Bu an uzun sürmesin ama hiç bitmesin! Donup kalayım bir tablo gibi… Sıkıntı, tasa, endişe… Yok! Düşünce yok! Hisler yok! Sadece dekordan bir parça….

[6 Ağustos 2002]

Benzer Konular

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir