Hakkımda

Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk,
O gün başucuma karalarla gel!
Arkanda çepeçevre kızıl bir ufuk
Tepende simsiyah kargalarla gel!

Elinden, dal gibi düşerken ümit,
Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit;
Bir yaprak ol, esen rüzgârlarla git,
Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel…

11 Aralık 2006’da “hakkımda” yazısı olarak Necip Fazıl Kısakürek’in “Gel” şiirini yazmayı uygun görmüşüm bu sayfada, sonra da hiç değiştirmemişim. Aslında şiirin bendeki hikayesi daha da eski. Bu şiiri ilk okuduğumda “beni anlatıyor” demiştim. Sayısız yazılar yazdığım bir sürü defterin başına da bunu yazmıştım…

Yıllar geçti… Bu siteyi, o dönem aldığım bir haberin de psikolojisi ile “şimdi yeni şeyler söylemek lazım” geldiğine inandığım için tamamen kapatmıştım. Zaten o zamanlar varolan teknik içerikler de güncel şeylerden ziyade bir nostaljiye dönüşmüştü.

O sayısız yazılar yazdığım defterler yakın zamanda tekrar bana ulaştı. Eski yazılarımı okudukça yazmayı ne kadar özlediğimi hatırladım, özellikle de iş haricinde birşeyler yazmayı… Bir de o yazıların kaybolup gitmesine de gönlüm razı olmadı. İşte bu yüzden, 8-9 senedir ulaşılamaz halde duran bu siteyi tekrar yayına almaya karar verdim. Bu siteye ilk 2006’da yazmıştım, şimdi bu satırları ise 2023’te yazıyorum ve oldukça garip hisler içindeyim.

Bu sitenin ilk yazısı “Neden??” idi, o yazının içeriği halen geçerli. Kimse okusun diye yazmıyordum, halen de öyle sayılır. Teknik yazılarımı siteden tamamen çıkardım, burası artık sadece “hatıra”, “hayal” ve “şu an” ile ilgili. Bana göre aralarında çok bir fark yok. Hepsi hem gerçek, hem de değil. Sonunda hepsi uçup gidiyor. Ama “yazı” bir şekilde kalıyor işte…

Sitedeki yazıların bir kısmı bazılarınıza depresif ve karamsar gelebilir. Bu konuda yapabileceğim maalesef bir şey yok. Hani derler ya “aşk ağlatır, dert söyletir”, bana da çoğu kez yazmak için ilham olan bazıları gerçek bazıları hayali dertler oldu. Dedim ya “bir an” işte onlar. Belki yıllar süren bir arka plana sahipler, belki de o an akla gelen bir hayalin ürünüler. “Hangisi?” derseniz, bilsem de söylemem. Bazı arkadaşlarımın aksine karamsar olduğumu da düşünmüyorum. Bazen en fazla hayalperest bir realist oluyorumdur, o da herkeste olur biraz herhalde?

Hakkımda” yazısından beklenileni vermediğimin farkındayım ama bunu bilinçli bir şekilde öyle yapıyorum. Zira bu sitenin içeriğinin günlük hayatımdaki gerçeklikle ilgisinin olup olmadığı konusunda derin şüphelerim var. Kimsenin denk gelip okuyacağını hem beklemediğim hem de düşünmediğim için, kendi kendime yazıyorum hissiyatı var zaten. İstediğim de aşağı yukarı bu zaten.

Bu arada benden size bir tavsiye: yazılarınızı kurşun kalem ile yazmayın, zamanla siliniyorlar… Gerçi artık herhangi bir kalemle bir şey yazan kaldı mı bilemiyorum.

Bir şarkı sözü ile bitireyim:

Gidince kuşlar
Bilmediğim yerlere
O ben değil
Kendimi anlayamam

Beyaz kuşlar göklerde
Dans ederken öyle
Yine de beni bana çağırırlar



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir